İSTANBUL SENDİN ASLINDA
Gözlerin İstanbul’un denizlerine benzerdi
O kadar derin
Öylesi mavi
Bakışların şehrin gökleri gibiydi
Sonsuzluklar içinde
Güldüğünde sanırdım
İstanbul’un yıldızları hep yüzünde
O sebepledir şimdi
Seni bu kentin caddelerinde arayışım
Umutsuzluğumu
İstanbul’un koynuna bırakışım
Kalabalıklar arasında
Duyabilsem seslerini
Bostancı’nın leylaklı bahçelerinde
Kokunu alsam
Boğazda martılarla beraber
Sana da kavuşsam
Issız yalıların sevinçleri
Birikse çatılarında
Seni bana getirseler
Ağlayan gemiler
Adalar’da kış güneşleri
Açsa da usuldan
Ayrı düşmüş ellerimi
Isıtsalar
Senin avuçlarından
Üsküdar’ın meltemleri
Esintiler armağan etseler
Bana saçlarından
Kalamış’daki yaramaz serçeler
Bir mahsunluk kırıntısı
Çalsalar dudaklarından
Gonca güllere bakarak
Kursam en sisli düşlerimi
Sevdaya ortak edebilsem seni
Bir gece geçerken önlerinden
Beylerbeyi’nin ahşap konakları
Anmışlardı adını
İşte o an aldım ben
Başıma mavi sevdayı
Geçip giderken aradan aylar
Derinlikli gözlerine
Rastlamıştım da Göztepe’de
Kirpikler süslemişti o gözleri
Gölgelerle
Uzaklarda kalakalmıştı
Yaşadığım tüm eski püskü
Dökük aşklar
Bilmiştim sendin o
Hayatımın manaları
Geçmişimin sıradan
Kırılganlıkları
Küskünlükler sessizlikler
Güçsüzlükler
Sende bitecekti
Çengelköy’de eleleydik
Bir sonbahar öğleden sonrası
Buruklardı bir parça
Güneşin ışıkları
Yapraklar terketmişti
Nadide yeşilleri
Sarı kahverengiler ortasında
Muzip turuncularla çevrili
Kalbimizde aşkın halleri
Dolanıp durmaktaydılar
Rahattı gönülleri
Sen gülüyordun hesapsız
Ben sana bakıyordum
Gülüşlerinin büyüsünü
Birer birer yüreğime
Kazıyordum
Zaman gelecek kainat dönecek
Onlar çıkacaklardı gizli kulelerinden
Hazin iç çekişlerle
İstanbul ne güzel görünüyordu
O gün gözüme
Hep güzeldi ya
O sefer bir başka
Renkleri gökkuşağıydı
Fısıltıları eskilerden bir şarkı
Tatlımsıydı sözleri
Kokusu melankolik
İstanbul bambaşkaydı
Nerede ayrılmıştık seninle
Bu şehrin hangi
Elemli köşesinde
Anılarımda bulamadım
O sızılı vakti
Karanlık kıyılarda unutulmuş gibi
Kayıp gitmişti bakışların benden
Sensizlik sarmalamıştı her yanımı
Neden diye hiç sormamıştım
Nedense
Biliyordum o günün
Geleceğini belki de
Gitmiştin hiç acımadan
Yaşanmış asırlara
Tutunmuş tüm aşklara
Çekmiştin gitmiştin ağlamadan
Sönmüştü İstanbul’un yıldızları
Hem ayışığı solgun kalmıştı
Hem güneşin şıkırtıları
Gitmiştin
İstanbul yok olmuştu gözlerimde
Ne denizlerini sevmiştim bir müddet
Ne de güllerini
Sonra birden bağlanmıştım bu şehire
Çalmıştı gönlümü yeniden
Sen gitmiştin ama
Hatıran kalmıştı maziden
Bur şehirde sığınmıştım
Ben senin sevdana
İstanbul sendin
Sen İstanbuldun aslında
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder